“Denizin kapısı Gaza”

Dünyanın 22 ülkesinden aralarında tanınmış yazar, gazeteci ve politikacılarında bulunduğu “Gaza’ya Özgürlük Filosu” yıllar boyu sürdürülen ablukayı kırmak için Gaza’ya doğru yol alırken,  Stockholm’da Akdeniz Müzesi farklı bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

19 Mart’ta sergilenmeye başlayan ve 11 Eylül’e kadar devam edecek “Denizin Kapısı Gaza” sergisi binyıllar boyu Gaza’da yaşananları değişik bir perpektifle yansıtıyor.

1948 yılında İsrail’in kurulmasının ardından 40 kilometrelik kıyı  Gaza Şeriti olarak adlandırılmaya başlandı. 5 bin yıllık bir tarihe sahip olan Filistin halkı İsrail’in ablukasından dolayı yoksulluk ve sefalet içinde yaşamak zorunda.

Stratejik bir noktada bulunan Gaza binyıllar boyunca Asya, Afrika ve Akdeniz ülkeleri arasında bir köprü görevi gördü. Stratejik ve ticari öneminden dolayı Gaza büyük savaşlara sahne oldu. Asurlular, Persler, Romalılar, Mısırlılar, Araplar, Yunanlılar, Bizanslılar ve Osmanlılar bölgede egemenlik kurdular. Müzede sergilenen aralarında heykeller, sütunlar, seramikler, gaz lambaları ve mezar taşlarının bulunduğu 130 figür orada hüküm süren medeniyetlerin izlerini taşıyor. 5 bin yıl öncesinde yapılan çanak, çömleklerin yanı sıra türban şeklindeki bir Osmanlı taşı da sergide yar alıyor. Sergilenen resimlerle de halkın günlük yaşamı ve mücadelesi yansıtılıyor.

Arkeolojik eserlerin ağırlıkta bulunduğu sergiye paralel olarak Akdeniz Müzesinin bir başka bölümünde bir resim sergisi de yer alıyor. 60 yıl arayla Gaza’da çekilen resimler yan yana sergileniyor. İsveçli fotoğrafçı Per Olow Andersson 1950 yılında Gaza’ya giderek fotoğraflar çekti. Meslektaşı Mia Gröndahl geçtiğimiz yıl Gaza’ya giderek aynı yerleri görüntüledi. Sergilenen resimlerden en ilginçlerinden biri Andersson silahla yaralandığı için ayağı kesilen genç bir adamın resmini çekti. 60 yıl sonra Gröndahl aynı adamı buldu. Şimdi 60 yıl arayla çekilen adamın resmi yan yana sergileniyor.

Murat Kuseyri/Stockholm