“Kadınların Kürdistan’ı”

30 yıldan beri süren Kürt özgürlük mücadelesi Kürt kadının toplum içerisindeki sosyal konumunda köklü değişikliklere yol açtı. Ataerkil toplumun kendine biçtikleri geleneksel rolleri reddeden Kürt kadınları toplumsal dönüşümün sağlanması, Kürt dili ve kültürü üzerindeki baskıların sona ermesi için yaşamın her alanında mücadeleye atıldılar. Mücadele Kürt kadınlarını özgürleştirdi.

İsveç Sol Parti Stockholm Belediyesi Grup Başkanı Ann Margarathe Livh, Sol Parti Parti Meclisi Üyesi Naile Aras ve Gazeteci Shirvan Nuray Sarıkaya bir çok kez Kürdistan’a giderek KCK duruşmalarını izlediler, yüzlerce kadın ile görüştüler.  Kadınların özgürleşme mücadelelerini “Kadınların Kürdistan’ı” adını verdikleri bir kitapçıkla İsveç Kamuoyuna duyurdular.

Ann Margarathe Livh “Kadınların Kürdistan’ı” nın önsözünde ilk kez Diyarbakır’a bundan  8 yıl önce gittiğinde şoke olduğunu, polisin attığı her  adımı izlediğini ve görüştüğü her kişiyi filme kaydettiğini anlatıyor. Tüm bu baskılara rağmen Kürt halkının ve özellikle kadınların verdikleri mücadelenin kendisini derinden etkilediğini belirten Livh Kürt kadınlarının direnişlerini duyurmak amacıyla kitabı kaleme aldıklarını söylüyor.

“Kadınların Kürdistan’ı”nında  yaşamın değişik alanlarında direnişe önderlik eden 5 Kürt kadını ile yapılan röportajlara, Kürdistan ve Kürt halkı, Kürt kadınlarının örgütlenme mücadelesi ve 1919 yılında Kürt Kadınları Teali Cemiyeti’nin kuruluşundan  günümüze kadar Kürt kadınları tarafından yaratılan örgütlenmelere yer veriliyor.

Dağlardan Belediye Başkanlığına

Yüksel Baran iki yıl dağlarda, 12 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Belediye Başkanı seçildi. Baran savaşın yol açtığı göçün Dıyarbakır’da neden olduğu sorunları,  kadınların örgütlenmelerini ve mücadelelerini anlatıyor.

Leyla Güven 16 yaşaında kuzeni ile zorla evlendirilen Konyalı bir Kürt kadını. Kürt ulusal hareketinden etkilenen Güven ailesinin tüm baskı çıkma ve engelleme çabalarına rağmen politik mücadele içerisinde yer almış. Bir çok kez tutuklanan ve cezaevinde yatan Güven çıkınca da mücadelesini sürdürmüş. Adana’nın Yenice ilçesine DTP’den belediye başkanı seçilmiş. KCK davasından Kasım 2010 tarihinde tutuklanan Güven halan cezaevinde bulunuyor.

Tarım işçisi Afife Mintas ile yaşamını Dıyarbakır’ın Şehitlik semtinde çamışır yıkayarak kazanan Remziye Saygın’ın yaşam öyküleri de kitapta yer almış. İşkenceler ve baskılar Afife’yi yıldırmak bir yana daha da bilemiş. BDP’nin Dıyarbakır’daki kadın çalışmalarının soumluluğunu üstlenmiş. Remziye gerilla saflarında çarpışan kocası öldürülünce tek başına yedi çocuğunu geçindirmek için temizlik ve çamaşır yıkamaya başlamış.  Bir kızı gerilla saflarına katılan Saygın “mücadele sayesinde özgürlüğe bir adım daha yaklaştıklarını ancak bunun için büyük bedeller ödendiğini” söylüyor.

Dilsa Özgen ise mücadelede kocası ve iki oğlunu kaybeden 70 yaşındaki bir Barış annesi. Kimyasal silahla katledilen çocuklarının cesetlerini bile görmesine izin vermemiş devlet. Özgen ilerlemiş yaşına rağmen bıkmadan, usanmadan büyük bir azimle değişik illerde yapılan gösterilere katılıyor ve savaşın durdurulmasını ve savaş suçlularının yargılanmasını talep ediyor.

Kitapta imzası bulunanlardan Shirvan Nuray Sarıkaya hazırladıkları kitabı Türkçe olarak da yayınlayacaklarını söylüyor.

Murat Kuseyri/Stockholm