News -
Kot kumlama işçileri İsveç basının gündeminde
Kot kumlama işçileri İsveç basının gündeminde
Geçtiğimiz ayda kot kumlama işçilerinin yaşam koşullarını bir rapor haline getirerek İsveç kamuoyununa duyuran Fair Trade Center isimli sivil toplum örgütü İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO) ve Memur Sendikaları Konfederasyonu (TCO) ile birlikte konunun ele alındığı ve tartışıldığı bir dizi seminer, konferans ve panel düzenledi. Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi’nden Dr. Yeşim Yasin de katıldığı etkinliklere ilgi büyüktü.
İlk toplantı Stockholm İşçi Eğitim Merkezi’nde yapıldı. Raporu hazırlayan Christopher Riddselius Türkiye’deki kot kumlama işinde çalışan işçilerle ilgili gelişmeleri aktardı. Tekellerin kar uğruda insanların yaşamlarını hiçe saydığını belirten Riddselius kot kumlama işinin dünyanın her tarafında yasaklanana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
Moda branşının ve dergilerinin sorumluluklarının ele alındığı bir panel düzenlendi. Mode dergilerinin genel yayın yönetmenleri okuyucularının işçilerin çalışma koşulları ile ilgilenmediklerini öne sürerek işçilerin çalışma ve yaşam koşullarına dergilerinde yer veremeyeceklerini belirtmelerine Fair Trade Center ve sendika yöneticileri tepki gösterdiler. Moda dergilerinin işçilerin çalışma koşullarını gündeme getirmelerinin ahlaki bir zorunluluk olduğunu söylediler. Toplantıda bir konuşma yapan Yeşim Yasin Türkiye’deki kot kumlama işçilerinin çalışma ve yaşama koşulları hakkında bilgi verdi ve verilen uzun mücadeleler sonucu hükümetin kot kumlanmasını yasaklamak zorunda kaldığını söyledi. İsveç Televizyonunun 1. Kanalı 2 saat süren panelin tamamını filme aldı. Panel önümüzleri günlerde televizyon ekranlarına getirilecek. İsveç basını Türkiye’deki kot kumlama işçilerinin durumlarına geniş yer ayırdı. Neredeyse tüm gazetelerde konu hakkında haberler çıktı. İsveç televizyonu haberlerde konuya geniş yer verdi. Hastalanan işçilerle yapılan söyleşileri yayınladı.
Basın büyük ilgi gösterdi
Evrensel’e açıklama yapan Yeşim Yasin İsveç basınının yoğun ilgisinin kendisini şaşırttığını, Türkiye’de Evrensel ve bir iki diğer gazete dışında basının kot işçilerinin uğradıkları felaketi gündeme getirmediklerini söyledi. Olayın kamuoyuna yansıması ve tepkilerin artması karşısında hükümetin ancak 35 kişi öldükten sonra kot kumlanmasını yasakladığını söyleyen Yasin kot kumlamada çalışırken hastalanan işçilere aylık bağlanması ve tazminat ödenmesini istediklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “1990’ların ortasından 2005-2006 yıllarına kadar 8 bin ila 10 bin civarında işçi kot kumlama işinde çalışmış. Yapılan bir bilimsel çalışmanın sonuçları işçilerin % 53’de ILO normlarına göre hafif, orta ve ağır derecede silikosiz hastalığına yakalandıklarını gösteriyor. Bu oran gerçekte daha fazla olabilir. Şu anda kayıtlı 1200 hastaya ulaştık ama bu rakamın en az 3 veya 4 kat daha fazla olduğunu tahmin ediyoruz.”
Hükümet kamuoyunu kandırıyor
Yasin Komite olarak hastalanan tüm işçilere iş görememezlik geliri bağlanmasını ve tazminat ödenmesini talep ettiklerini söyledi. Hükümetin parlamentoya sunduğu yasa tasarısına karşı olduklarını ve yasalaşmasını engellemek için mücadele ettiklerini belirten Yasin hükümeti kot kumlama işçilerini ve kamuyunu kandırmaya çalışmakla suçladı. Kot kumlama işlerinde çalışan işçilerin % 70’nin kayıt dışı olduklarını ve yasa tasarısının sigortalı olma şartını getirmekle bu işçilerin çoğunluğunu kapsam dışı bıraktığını söyledi. Tasarının % 40’a kadar akciğer kaybı olanlara 100 lira, % 80’e kadar olanlara 200 lira, % 80’den fazla olanlara da 300 lira aylık bağlamayı öngördüğünü, ancak kendilerinin bu miktarları son derece yetersiz bulduklarını ifade etti. Yeşim hastalanan işçilerin tamamı yoksul oldukları için tasarıda öngörülen miktardaki yoksulluk aylığını zaten aldıklarını, hükümetin işçileri savunuyormuş havasıyla kamuoyunu kandırdığını ve demagoji yaptığını söyledi.
Yasin uluslararası planda ise amaçlarının tüm dünyada kot kumlamanın yasaklanması olduğunu söyledi. Tekellerin Türkiye’de yasaklanmasından sonra kot kumlanmasını Bangladeş, Çin, Suriye ve Mısır gibi ülkelere kaydırdıklarını hatırlattı.
Tekeller tazminat ödesin
Christopher Riddselius da İsveç tekellerinin kumlanmış kot alımını durdurduklarını, ancak aralarında Diesel, Replay, Prada, Roberto Cavalli’nin de bulunduğu pek çok firmanın hala kumlanmış kot almaya devam ettiklerini söyledi. Bu firmalarla diyalog içinde olduklarını ve onları ikna etmeye çalıştıklarını belirten Riddselius bu sağlanmadığı takdirde önümüzdeki yılın Ocak ayında bu firmalara yönelik özel kampanyalar başlatacaklarını ifade etti. Riddselius tekellerin kumlanmış kot alımını durdurmalarının yeterli olmadığını, hastalanan ve zarar gören işçilere tazminat ödemelerini istediklerini, bunun gerçekleşmesi için de uluslararası kampanyalar örgütleyeceklerini vurguladı.
Murat Kuseyri/Stockholm
Topics
- Working Environment