News -

Norveç’teki katliamın sorumluları politikacılar ve basın

Norveç’teki katliamın sorumluları politikacılar ve basın

Geçtiğimiz Cuma günü Norveç İkinci Dünya Savaşından sonra tarihinin en büyük katliamlarından birine sahne oldu. Anders Breiviks adlı ırkçı, hükümet binaları ve İşçi Partisi’nin gençlik kampına karşı düzenlediği bombalı ve silahlı saldırı sonucu 76 kişiyi katletti. Yaralıların sayısı ise henüz tam olarak bilinmiyor.

Politikacılar ve basın şaşkınlık içinde. Norveçli, beyaz birinin böyle bir katliamı gerçekleştirmesinin nedenlerini kamuoyuna anlatmakta güçlük çekiyorlar.  Katliamın ardından olayın örgütlü “islamcı teröristler” tarafından gerçekleştirildiği yorumlarını yapan medya şimdi katliamın bir “deli” tarafından tek başına işlendiğini anlatma çabasında.

Halbuki Breviviks’in katliamdan önce yayınladığı 1 500 sayfalık deklarasyon ile mahkemede verdiği ifade katilin hiç de deli ve yanlız olmadığını, İskandinavya’da gün geçtikçe güçlenen ırkçı ve faşist hareketlerle ilişkisi olduğunu ve eylemi planlı ve bilinçli bir şekilde gerçekleştirdiğini gösteriyor.

Breiviks kimdir?

Babası diplomat, annesi hemşire olan Breiviks orta sınıf bir aileden geliyor. 1 yaşında iken anne ve babası ayrılınca annesi ile birlikte kalır. Bunalımlı geçen çocukluk döneminin ardından 1997 yılında ırkçı ve yabancı düşmanı “İlerleme Partisi”ne üye olur. 2007 yılına kadar parti içinde aktif olarak çalışan Breiviks 2002 ila 2004 yıllarında partinin gençlik örgütü, FPU’nun Oslo başkanlığı görevini yürütür. Breiviks’in politik çalışmaları sadece bu parti ile sınırlı değil. 2009 yılında ırkçı ve faşist internet sitesi “Nordisk”e üye olur.

Nordisk katillerden parlamentoda görev yapan ırkçı milletvekillerini kadar 22 bin ırkçının bir araya geldiği işçi sınıfı, sosyalizm ve göçmen karşıtı bir platform. Orada demokrasiyi ortadan kaldırmak için“beyaz güç müziği”nden politik stratejilere kadar herşey açıkça tartışılıyor. Nordisk 2007 yılında ırkçı ve faşit eylemleri ile tanınan “Ulusal Demokratlar” ile Nazi bir örgüt olan “İsveç Direniş Hareketi” tarafından kuruldu. Kurucuları arasında 1999 yılında işçi önderi ve sendikacı Björn Söderberg’yi katleden bir faşist de bulunuyor.

İsveç ırkçıları ile Breviks’in söylemleri aynı

İsveç’te ırkçı ve faşist akımları mercek altına alan “Expo” dergisinin yazarlarından Johannes Jakobsson son 5 yıldır İskandinavya ülkelerindeki ırkçıların çalışmalarını araştırıyor. Irkçıların saldırı hazırlıkları yaptıklarını bildiklerini, ancak bu şekilde kapsamlı bir saldırıyı beklemediklerini  söylüyor. Bundan bir kaç yıl önce polis” İsveç Direniş Hareketi”ne yönelik bir operasyonda çok sayıda dinamit ve otomatik silahlar ele geçirmişti. Faşistlerin hükümet binalarını hedef alacaklarına, parlamentoyu basıp darbe yapacaklarına ilişkin planlar bulunmuştu. Jakobsson “İsveç’teki Nazi çevrelerindeki topluma karşı toptan mücadele söylemi, Breviks’in yaptığı eylemle benzerlik taşıyor. Suçsuz insanları demokratik düzeni savundukları için hedef olarak görüyorlar” diyor.

İskandinavya’da ırkçılık ve yabancı düşmanlığı tırmanışta

Son yıllarda tüm İskandinav ülkelerinde ırkçı grup ve partiler faaliyetlerini yoğunlaştırdılar ve seçimlerde ilerlemeler kaydettiler. Danimarka Halk Partisi 2007 yılında yapılan seçimlerde % 15,3 oranında oy alarak parlamentoda 25 sandalye elde etti. Norveç’te 2009 yılında yapılan seçimlerde ırkçı “İlerleme Partisi” % 22,9 oranında oy aldı. Geçtiğimiz yıl İsveç’te yapılan seçimlerde ilk kez bir ırkçı parti, “İsveç Demokratları” 20 üyesini parlamentoya sokmayı başardı. Bundan bir kaç ay önce Finlandiya’da yapılan seçimlerde % 19 oranında oy alan “Gerçek Finliler” ülkenin 3. büyük partisi haline geldi.

İskandinav ülkelerinde ifade ve düşünce özgürlüğünü savunma adı altında, demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan parti ve grupların serbesçe propaganda yapmalarına ve faaliyet göstermelerine izin veriliyor. Avrupa’nın diğer ülkelerinde yayın organlarını basamayan veya ırkçı içerikli müziklerini yayma olanağı bulamayan ırkçı gruplar, İskandinavya ülkelerinde, özellikle de İsveç’te bu olanağı elde ediyorlar. Birleşmiş Milletler’in ilgili organları bundan ve göçmenlere karşı tutumunda ötürü bir kaç kez İsveç hükümetine sert eleştiriler yöneltmişti.

Norveç’teki katliamın gerçek sorumluları Afganistan ve Irak’ı işgal ederek islamı ve müslümanları hedef haline getiren ABD ve Avrupa ülkeleri. Hükümetlerin bu tutumu ırkçı ve yabancı düşmanı akımları güçlendirdi. İslama karşı önyargıların artmasına neden oldu. Bunu kullanan ırkçı ve yabancı düşmanı partiler büyük ilerleme kaydettiler. Liberal ve sosyal demokrat partilerin tabanlarının ırkçı partilere kaymasını engellemek için göçmenleri ve islamı suçlamaları toplumda var olan göçmen düşmanlığını ve islami fobiyi daha da artırdı. Medyanın göçmenlere karşı olumsuz tutumu ile islami hareketlere yaklaşımı katliama ve olası katliamlara zemin hazırladı. Oysa ki Avrupa Birliği’nin polis teşkilatı, Europol’un yayınladığı istatistikler Avrupa’da 2006-2009 yıllarında gerçekleştirilen 1770 terör eyleminden % 90,2’sinin milliyetçi, ırkçı ve ayrılıkçı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor. İslamcı teröristler tarafından gerçekleştirildiği belirtilen eylerler ise binde 34.

Murat Kuseyri/Stockholm

 

 

 

Topics

  • Social issues